🔖 Bu çalışma Ebû Ya‘kûb es-Sicistânî'nin Yeni Eflâtuncu görüşlerini, Plotinus'un düşünceleriyle karşılaştırmalı olarak ele almaktadır. 4./10. yüzyılda yaşayan Sicistânî, İsmâilîliğin Horasan-Mâverâünnehir dâîlerindendir. Zikredilen dönemde dâîlerin fikirlerini yayabildiği ve entelektüel düşünceler geliştirdiği bölgede, İsmâilîlerin güç kazandığı, bazı devlet adamlarının onlara destek verdiği gözlenmektedir. Bu gelişim, Muhammed b. Ahmed en-Nesefî ve Ebû Hâtim er-Râzî gibi dâîlerin Sicistânî'ye hatırı sayılır bir miras bırakmasını sağlamıştır. Öte yandan yine bu dönemde, mistik ögeler barındıran İsmâilîlik Yeni Eflâtuncu etkilerle bir felsefî dönüşüm geçirmiştir. Söz konusu dönüşümün mimarları Muhammed b. Ahmed en-Nesefî ve öğrencisi Sicistânî'dir. Nesefî'nin eserleri günümüze ulaşmadığından, Yeni Eflâtuncu İsmâilîliğin izleri, Sicistânî üzerinden sürülmektedir. Bu çalışmanın amacı, İsmâilî düşüncedeki Yeni Eflâtuncu etkilerin gün yüzüne çıkarılma çabalarına bir katkı sunmaktır. Sicistânî'nin eserlerindeki Yeni Eflâtuncu ögelere odaklanan çalışma, Plotinus'tan yoğun etkiler barındıran Tanrı ve âlem görüşleriyle sınırlandırılmıştır. Çalışma giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünün ilk kısmı metodolojik çerçeveye ayrılmış, çalışmanın konusu, amacı, sınırları, yöntemi ve çalışmada kullanılan bazı terimlere değinilmiştir. Araştırmanın kaynakları ve Sicistânî hakkındaki literatür değerlendirilmesi de bu kısımda yapılmıştır. Giriş bölümünün ikinci kısmı, Sicistânî'nin hayatı, halefi-selefi dâîler ve eserlerine ayrılmıştır. Ayrıca bu kısımda Sicistânî'nin düşünce dünyasındaki Yeni Eflâtuncu etkiler genel hatlarıyla özetlenmeye çalışılmıştır. Birinci bölüm Sicistânî'nin Tanrı anlayışına ayrılmıştır. Tenzihin aşırı bir örneğini sergileyen müellifin görüşleri Plotinus'un benzer görüşleriyle karşılaştırılmış, aradaki benzerlik ve farklılıklar tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu bölümün ilk yarısında, Tanrı'nın tanımlanamazlığına odaklanılmış, ona atfedilen bazı kavramların reddine değinilmiş ve benzeri görülmemiş bir tenzih anlayışı olan ikili tenzihe, diğer adıyla nefyin nefyine yer ayrılmıştır. Bölümün ikinci yarısı, Tanrı'yı tanımlanamaz kabul etmelerine rağmen Sicistânî ve Plotinus'un onun hakkında konuşması bağlamında, ona yakıştırılan bazı kavramları ve kullanım biçimlerini irdelemiştir. İkinci bölüm Tanrı âlem ilişkisi, âlemin oluşumu ve ruhanî âlem kısımlarından oluşmaktadır. Bu bölümün ilk kısmı, âlemi ezelî kabul eden Plotinus'un sudûr teorisiyle âlemin yoktan yaratıldığını dile getiren Sicistânî'nin savunduğu Emr düşüncesinin karşılaştırılmasına ayrılmıştır. Plotinus'un aksine Tanrı'nın illet olduğunu reddeden Sicistânî'de Emr'in varlığa nasıl illet olduğu ve ilk varlık olan Akl'ın yaratılışı bu kısımda ele alınmıştır. Bölümün ikinci kısmında ruhanî âlem ve onu oluşturan Akıl ve Nefs'in detayları incelenmiştir. Sicistânî'nin âlem anlayışında merkez noktada bulunan Akl'ın nasıl bir varlık olduğu, kapsayıcılığı, yaratıclığı, Nefs'le gerçekleştirdiği izdivaç, Nefs'in ondan fayda alması ve aldığı faydalarla cismanî âlemi yönetmesi, bu kısımda detaylandırılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümü cismanî âleme, ögelerine ve ögelerinden biri olan insana tahsis edilmiştir. İlk kısımda Nefs'in hemen altında başladığı ve feleklerle çevrili olduğuna inanılan cismanî âlemin bileşenleri olan madde, suret, felekler ve bunlarla ortaya çıkan hareket ve zamana değinilmiştir. İkinci kısımda Sicistânî'nin küçük âlem dediği insan ele alınmıştır. Bu bağlamda Plotinus ve Sicistânî'de önemli bir yer tutan, insanın ruhanî âlemle ilişkini sağlayan cüz’i nefs, İsmâilîlerin meleklerin yerine koyduğu Cedd, Feth ve Hayal ele alınmıştır. Plotinus'ta karşılığı olmamakla birlikte insan bahsinin altında ele alınması gereken nübüvvet, İsmâilî devir anlayışı, imamet, gelmesi beklenen mehdî ve şeriatın kaldırılması konularıyla çalışmanın gövdesi tamamlanmıştır. Sicistânî'nin eserlerindeki Yeni Eflâtuncu etkileri ortaya çıkarmak amacıyla hazırlanan çalışma, müellifin adı geçen felsefî ekolden büyük ölçüde etkilendiği, bunları eserlerinde yansıttığı sonucuna ulaşmıştır. Birçok konuda Plotinus'a sadık kalan Sicistânî, yoktan yaratma bahsinde ondan ayrılsa da âlemin ikiye ayrılması, sudûr hiyerarşisi ve insan nefsi konularında Plotinus'la aynı doğrultuda yol almıştır.